En sevdiğim dizi olduğunu söyleyemem ama ilk 5 sezonunu geçen yaz izlediğim LOST'un iyi bir dizi olmadığını da söylemek imkansız. Lost, fazla bir tat alamadığımız, tam olarak anlaşılamayan bir finalle bitti ve cevapsız bir sürü soru kaldı. Fakat Lost bu değil, tüm sorular cevaplanacak ve her şey anlaşılacak diye bir şey yok. Lost'un orjinalliği de buradan geliyor zaten. Dizi severlerin mutlaka izlemesi gereken 6 senelik harika bir seri son buldu.
İlk 2 sezonu izledikten sonra 3. sezonun ilk bölümü olan "A Tale of Two Cities" bölümünün başında çok etkilenmiştim. Herkesin aynı duruma düşeceğinden eminim. İşte o bölümün başında bir müzik çalıyordu. Dizinin şerefine sizinle o güzel şarkıyı ve 2. sezonun ilk bölümünde çalan bir başka güzel şakıyı paylaşıyorum. Bunlar benim için diziyle özdeşleşmiş parçalardır: Petula Clark - Downtown ve The Mamas & the Papas - Make Your Own Kind of Music.
Lost en önemlisi, John Locke ve Ben Linus gibi unutması zor 2 karakteri tanımamızı sağladı. Yine dizinin şerefine; şimdi çok daha fazla şey ifade eden, ilk sezonun son bölümü olan Exodus (Part 2)'deki Jack ve Locke arasındaki konuşma:
Bu yazıda kullandığım tüm imajları şuradaki Lost'la ilgili poster çalışmalarından elde ettim.
Güzel yazı olmuş. Bence LOST'un en son bölümü sıkıcı bitti. Hiçbirşey anlamadım da denilebilir.
Yorum Gönder